ANGUT KAFALISINIZ

Seyfi KORKMAZ

E-Posta :
Okunma Sayısı : 1350
Tarihi : 12 Mart 2018 - 02:30

“Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama önüne gelenin çıkıp da kadınlarla ilgili, genç, yaşlılarla ilgili ileri geri konuşmalarının İslam’a getirdiği lekeyi, gölgeyi görmemezlikten gelemeyiz. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir.”

     “Bu değişim meselesi asırlara dair bir husustur. Değişimi inkar etmek kendi kendini kandırmak demektir. Elbette asla değişmeyen ve değişmeyecek olan kurallar da vardır. Mesela İslam’ın son din olduğu bir hakikattır. Bununla kimse oynayamaz. Allah’ın yüce kitabımız Kuran’ı  Kerim’de açıkca ifade ettiği hükümler asla değişmemiştir, değişmeyecektir. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı  Kerim, kıyamete kadar bu da bundan sonra da kıyamete kadar gelecek olan tüm toplumlar, yaşanacak tüm hadiseler, ortaya kadar tüm yeni durumlar karşısında söylenecek sözü olduğu anlamına gelir. Bunların uygulamadaki karşılıkları elbette zamana, şartlara göre değişecektir. Mecelle kaidesidir, yani ; “Ezmanın tagayyürü ile ahkamın tagayyürü inkar olunamaz.” Biz içtihatları değiştirmezsek, uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini geliştirmek durumunda.”     09.03.2018

      “Milletimizin gönül dünyasını mamur eden ehli tarikin, ehli ilmin, hikmet erlerinin zarar görmesine de kesinlikle izin vermeyeceğiz.”  10.03.2018   18:18

       T.C  Cumhurbaşkanı  Recep  Tayyip  Erdoğan

     “Bu Mecelle kuralına göre zamanın değişmesiyle içtihadi hükümler ve yorumlar değişir ve yenilenmeye ihtiyaç duyar. Kur’an ve Sünnet’in ortaya koyduğu hükümler ise sabittir.”  09.03.2018  08:57

      Cumhurbaşkanlığı sözcüsü  İbrahim  Kalın

     Değerli okurlarımız ; hal böyle iken ve sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları bu şekilde iken sözlerinin çarpıtılması ve başka alanlara kanalize edilmesi Müslümanlar arasında apaçık bir fitnedir. Halbu ki sevgili Cumhurbaşkanımızın samimi bir ifadeyle söylemek istediği bu sözler bu  ülke de medya medya dolaşıp İslam adına ahkam kesen bir kısım din bezirganlarına (gerçek ve samimi din adamlarını ve alimlerini tenzih ederim) dikkat çekmek ve bu ülkede din adına konuşması gerekenleri göreve çağırmak için söylenmiş sözlerdir. Fakat, biz buradan bu sözleriyle Cumhurbaşkanını ve onun nezdinde bu hükümeti nasıl yıpratalım mantığında olan insanlar her zaman olduğu gibi yine  gerçekleri saptırma yolunu ve fitneyi seçmişlerdir. Kendini islamcı zanneden bir takım insanlarda bu fitne ateşine benzin taşımakla meşguller.Ben bu angut kafalılara seslenmek istiyorum. Lafı nerenizle dinliyorsunuz da nasıl bir anlayış geliştiriyorsunuz bilmiyorum. Burada kullanmış olduğum sokak ağzıyla ilgili  sözlerimden dolayı kusuruma bakmamanızı siz değerli okurlarımdan ve benzetmeden dolayı onların da kusura bakmamasını angut kuşlarından hasseten rica ediyorum. Çünkü bu anlayışta olan insanlar ancak bu şekilde karşılık verirsen rahatlıyorlar. Adamlar bu sözleri nasıl ve nereleriyle dinlediyse Sayın Cumhurbaşkanımız için ayrıca Demirel’i geçti diye sosyal medyaya yorum yapmışlar. Hani Demirel bir konuşmasında “Kur’an ayetlerinin bir bölümü günümüzde geçerliliğini yitirdi demişti ve doğrudan ayetleri inkar yoluna gitmişti. Onun için soruyorum bu arkadaşlarımıza nerenizle dinliyorsunuz diye. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasında, sözlerinde bu ve buna benzer bir kelime geçti mi bre zır cahiller. Yakmış olduğunuz ateşin İslam adına bir fitne olduğunun farkında mısınız ? Hele hele İslami hassasiyetleri kendisine referans edinen sivil toplum kuruluşlarına,  siyasi teşkilatlara, ömrünü adayan bu büyük dava insanına bunları yakıştırmanızın arka planında cahilliğinizi, fitneci kimliğinizi ve müptezelliğinizi görmekteyim.

     Siz angut kafalı fitneciler, İslam’ın evrensel olduğunu, çağlar üstü bir din olduğunu, geçmiş ve gelecekteki bütün asırlara hitap ettiğini, Kur’an ın tek bir harfinin bile Rabbimizin garantisinde kıyamete kadar değişmeyeceğini ve alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber efendimiz (s.a.v) in sünnetlerinin de kıyamete kadar bu ümmete yaşam tarzı ve ışık olacağını, yaşadığı bu asırda dini mübin İslam davasının en büyük savunucularından biri olan saygı değer insan, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bilmediğini mi zannediyorsunuz. Yoksa  bu fitnenin, bu azgınlığın, bu kudurmuşluğun sebebini çok merak etmekteyim. Kendinize gelin, haddinizi bilin. Elinize verilen kutunun içindekinin 2019 başkanlık seçimine ayarlı bir saatli bomba olduğunu ve patladığında parçalarının bütün bir ülkeye dağılacağını hatırlatmak isterim.

Hamd  Olsun  Alemlerin Rabbi  Olan  ALLAH’a